eTwinning PROJELERİNDE AKTİF VE DİJİTAL VATANDAŞLIK
DİJİTAL VATANDAŞLIK KAVRAMINA GENEL BİR BAKIŞ
e Twinning Dijital Vatandaşlık kavramını kendi bünyesinde projeler yoluyla desteklemekte ve öğrencilerde kalıcı davranışa dönüşmesini amaçlamaktadır.
e Twinning’e göre Dijital Vatandaş Kavramı öğrenciye gerekli olan farkındalık ve sorumlulukların anlaşılması ve genel olarak Dünya Vatandaşı olmaktan keyif alınmasıyla ve aktif olarak katılım gösterilmesine teşvik şeklinde tanımlamaktadır.
Dijital Vatandaşlık kavramı birçok kaynakta yeraldığı şeklin aksine sadece internet güvenliği ile ilgili değildir.Dünya Vatandaşı olabilmek Dijital Vatandaşlığın en önemli boyutlarındandır.Internet etiği ve güvenliği sadece bu kavramın bir boyutudur.
DİJİTAL BİR VATANDAŞ OLDUĞUNUZU DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Bazılarının hemen vereceği yanıt ‘hayır’ olacaktır. Ancak, kişiler dijital dünyaya katılımları üzerinde daha fazla düşündüklerinde, birçoğu muhtemelen yeniden düşünüp aslında dijital vatandaş olduklarını fark edeceklerdir. Örneğin; gün içinde çevrim içi olarak zaman geçirerek, aynı zamanda bir
veya daha fazla cihaz üzerinden bağlantı kurarak, akranlar, aile bireyleri, meslektaşlar,veya arkadaşlarla çoğunlukla dijital yollardan irtibat kurarak dijital dünyada varlık gösteririz.
Kursumuzun girişinde açıklanan kavramlardan olan Dijital Yerliler benzetmesi tam da bu noktada öğrencilerimizi kastetmektedir. Marc Prensky ‘nin genç neslin teknolojiyi kullanırken sahip olduğu doğal akıcılığı belirtmek için oluşturduğu ve tartışmaya açık bir kavram olan “dijital yerliler” teknoloji ile çevrili bir dünyaya doğan ve teknolojiye bizler gibi sonradan adapte olmamış olan bugünkü nesli ifade eder.Dijital bir dünyanın vatandaşları olan dijital göçmenler hiçbir sınırın ve pasaportun olmadığı bir dünyada yaşamaktadırlar bu nedenle bu dünyayı tanımlarken 3 temel unsurdan söz edilebilir.Bu unsurlar aidiyet,bağlılık ve koruma olarak isimlendirilebilir.
BEN BURAYA AİDİM
Internetin yaratmış olduğu dünya insanlara kendini geliştirme,para kazanma,kendini ifade ederek varlık gösterme gibi birçok değerli ve ulaşılması kolay imkan sunmaktadır.Dolayısı ile insanlar bu dünyaya ait olmak için çaba sarfeder ve uğraşırlar.Etkileşimlerimizin önemli bir bölümü bu ortamda gerçekleşmektedir ve bu yüzden de yaşadığımız toplumun bir parçası olduğumuz kadar dijital alemin de bir parçası olduğumuz bir gerçektir.Aidiyet duygusu da insanlar için oldukça önemlidir ve insanlar kendilerini ait hissettikleri topluluklarda daha etkin varoluş sergilerler.Bu bilimsel gerçek özellikle kimliğini kazanmakta olan gençlerin ait oldukları gruba göre kendilerine yön çizdiklerini ve şekillendiklerini düşünürsek oldukça önem taşımaktadır.Aidiyet duygusunun özünde olan keyif alma duygusudur. Dijital bir toplumun parçası olmaktan keyif alırız ve bu topluma karşı yükümlülüklerimiz bu keyif alma duygusuna zarar vermemelidir.
BEN KATILIMCIYIM
Dijital katılımı, dört basamaklı bir süreç olarak görebiliriz. Gözlemleyenler, araştırma
yapanlar, seyredenler ve dijital dünyayı tüketici ve izleyici olarak kullananlar olabilir.
Daha sonra, bilgi ve içerik paylaşarak, insanlar arasında bağlantı kurarak ve yaymaya
değer fikirler paylaşarak katılanlar gelir. Üçüncü basamakta; diğer bir dijital vatandaşla
birlikte çalışmanın ve dijital bir toplumun parçası olmanın yeni bir yolunu bularak yeni
içerikler, yeni uygulamalar, yeni araçlar oluşturanlar yer alır. En son basamakta ise, daha
iyi bir toplum için teknolojinin potansiyelinden faydalananlar bulunur. Bu dördüncü
basamak; toplumun geleceğine bir bütün olarak dijital araçlarla şekil verenlerin yanı
sıra, web dünyasının geleceğini şekillendirmek için çaba göstermek7 isteyenleri de
içerir. Avrupa’da, vatandaşların %77’si ve çocukların %75’i çevrim içi aktivitelerle ilgilenmektedir.Gençler, dijital içeriklerin üretken üreticileridir: resim, video, multimedya, doküman ve fikir üretip paylaşırlar. Tüketici olmak yerine üretici olmak; dijital vatandaşların dijital toplumun görünüşüne katkıda bulunmalarına ve onu daha iyi anlamalarına imkan
sağlar.
BEN KORUNUYORUM VE KORUYORUM
Vatandaşlar, tanım olarak ait oldukları ülke tarafından korunurlar. Koruma, insanların çevrim içi olurken sahip olduğu hakların da bir parçasıdır. Teknolojiler, fırsatlar – ve riskler
sunar. Risk kaçınılmaz olarak hasar anlamına gelmezken, hasar dijital vatandaşlıktan
alınan keyif için zararlı olabilir.
Dijital erişim, gençleri sadece olası risklere karşı açık hale getirmez, ayrıca dijital okur yazarlıklarını ve güvenlikle ilgili becerilerini geliştirir. Bu durum, aktif kullanıcıların esnek
teknoloji kullanıcısı haline gelme olasılıklarının daha yüksek olduğu anlamına gelir.
Bu yüzden gençler ve çocuklar koruma ve korunma hak ederler. Gerçek
dünyada olduğu gibi, belirgin koruyucu önlemlerin oluşturulması gerekmektedir.
Çocuklar ve gençlerin her tıklama ve beğenileri kayıt altına alınmadan ve izlenmeden, deney yapma ve hatalarından öğrenme alanları olmalıdır. Saygı duymaya ve
diğerlerinin haklarını korumaya teşvik edilmelidirler. eTwinning kesinlikle öğrenciler için bu ortamı sağlamaktadır ve dolayısı ile bu davranışların kazanılması sürecinde oldukça etkilidir.